“`html
Filistin halkı, İsrail’in sürekli hale gelen saldırıları ve acımasız ambargoları altında yaşam mücadelesi verirken, dünya ise bu duruma kayıtsız kalmış durumda.
Gazze’de on binlerce masum insanın canına mal olan saldırılar sonucunda çocuklar açlıkla savaşırken, anneler enkazlar altında kaybettikleri evlatlarını arıyor. İslam dünyasından henüz etkili bir tepki gelmedi.
1969 yılında Mescid-i Aksa’nın ateşe verilmesi üzerine kurulan ve “Filistin mücadelesini desteklemek” amacı güden İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Gazze’yi göz ardı etti.
Kuruluşun amacı doğrultusunda harekete geçmemesi, toplantılarının etkili olmaması dikkat çekiyor.
İİT, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılara karşı İslam dünyasının ortak sesi olma hedefiyle kurulmuştu; ancak günümüzde yalnızca kınamalara odaklanmış bir yapıya dönüştü.
Gazze’de açlıktan ölen çocuklar ve can vermekte olan sivil halka karşı etkin bir yanıt verilmesi için İİT’ye çağrıda bulunuluyor.
“Sadece kınama değil, somut adımlar zamanı!” vurgusuyla, İsrail’e yönelik yaptırım çağrıları artıyor. Tüm limanların kapatılması ve hava sahalarının İsrail uçaklarına kapatılması gerektiği belirtiliyor.
İsrail bombardımanları altında hayatta kalmaya çalışan Filistinli çocuklar, savaş suçlarının tam merkezinde hayatlarını kaybediyor. İİT’nin sessizliği ise bu suçların işlenmesine dolaylı olarak katkı sağlamakta.
İsrail ordusu 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 29 aşevi ile 37 yardım merkezi hedef aldı.
Ayrıca, sınır kapılarını kapatarak 37 bin 400 yardım ve yakıt tırının Gazze’ye girişini engellediği bildirildi.
Gazze Şeridi’nde 12 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 52 bin 760 kişinin cenazelerinin hastanelere ulaştığı belirtildi. Ancak 10 binden fazla insan enkaz altında kaybolmuş durumda.
İsrail’in saldırıları nedeniyle yok olan 2 bin 200 aile, toplamda 6 bin 350 kişinin yaşamına mal oldu.
Gazze’de 5 bin 120 ailenin ise sadece bir bireyi hayatta kaldı.
18 binden fazla çocuk yaşamını yitirirken bunların 16 bin 270’inin cenazesi hastanelere ulaştı.
Gazze’de, 311’i İsrail tarafından 7 Ekim’de doğup yaşama veda edenler olmak üzere 908 bebek hayatını kaybetti.
İsrail’in saldırıları sonucu 12 bin 400 kadın yaşamını yitirirken, bu sayıdan 8 bin 700’ünün cenazesi hastanelere ulaştı.
Gazze’de 50’den fazla çocuk ve 14’ü çocuk 17 kişi, açlıktan ve soğuktan yaşamını yitirmiştir.
Gazze’de hayatını kaybedenlerin %60’ından fazlasının kadın ve çocuklardan oluştuğu bildirilmektedir.
Gazze’deki saldırılar sonucunda 14 bin 500 kadın eşini kaybetmiştir.
İsrail ordusunun 7 Ekim’den itibaren Gazze’de 100 bin tondan fazla patlayıcı kullandığı ve sağlık sektörünü de hedef alan saldırılarda 1411 sağlık çalışanı ile 113 sivil savunma görevlisi yaşamını yitirdi.
Gazze’de 214 gazetecinin öldüğü, 409’unun ise yaralandığı kaydedildi.
İsrail, yardım çalışanları ve polislere yönelik 162 saldırı gerçekleştirdi ve 754 yardım çalışanı ile polis hayatını kaybetti.
Ayrıca, Gazze’de 41 bin çocuğun ebeveynlerinden birini veya her ikisini kaybetme durumu ile karşı karşıya olduğu aktarıldı.
Gazze’de 17 bin yaralının uzun süreli rehabilitasyona ihtiyaç duyarken, yaklaşık 850’si çocuk 4 bin 700 kişinin uzvunun kesilmesi gerektiği belirtildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaptığı baskınlar sırasında 7 toplu mezar tespit edildi ve buradan 529 Filistinlinin cenazesine ulaşıldı.
Gazze’de yetersiz beslenme ve gıda eksikliği nedeniyle 65 bin çocuğun ölüm tehlikesi bulunduğu bildirilirken, kronik hastalığı olan 3 bin hastanın da tedavi için Gazze dışına çıkması gerektiği ifade edildi.
İsrail, Gazze’deki yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı 236 barınma merkezini hedef aldı. “İnsani bölge” olduğu iddia edilen alan, Gazze’nin yalnızca %10’unu kapsıyor.
İsrail’in “güvenli” alan olarak nitelendirdiği Gazze’nin güneyinde, Filistinlilerin bulunduğu El-Mevasi bölgesine 38 saldırı düzenlediği ifade edildi.
Hayati tehlikesi bulunan ve Gazze dışında tedavi gerektiren yaralı sayısının 22 bin olduğu, işlemleri tamamlanan 14 bin kişinin ise Gazze’den çıkmayı beklediği bildirildi.
Yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle 12 bin 500 kanser hastasının ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınma merkezlerindeki insani durum eleştirildi ve 2 milyon 136 binden fazla kişide bulaşıcı hastalık tespit edilmiştir. 71 bin 338 kişide ise “Hepatit A” vakası görülmüştür.
Gazze’de sağlık hizmeti verilemediği için yaklaşık 60 bin hamile kadın ve kronik hastalığı olan 350 bin kişinin hayati riski bulunmaktadır.
7 Ekim’den bu yana, Gazze’de 362 sağlık çalışanı, 48 gazeteci ve 26 sivil savunma görevlisi de dahil olmak üzere 6 bin 633 Filistinli alıkonulmuştur.
Gazze’de alıkonulan 3 sağlık çalışanının İsrail hapishanelerinde yaşamını yitirdiği bildirilmiştir.
Yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana 2 milyon kişinin yerinden edildiği ifade edilmektedir.
Yerinden edilen Filistinlilerin kullandığı 113 bin çadırın kullanılamaz hale geldiği, 280 bin ailenin dolayısıyla barınmak için çadır ya da konteyner eve ihtiyacı olduğu vurgulandı.
İsrail saldırılarında yaklaşık 210 bin konutun tamamen, 180 bin konutun ise kısmen yıkıldığı belirtildi. 110 bin konut ise oturulamaz hale gelmiştir.
İsrail ordusunun Gazze’de 225 kamu tesisini ve 143 okul ile üniversiteyi yok ettiği açıklanırken, 366 okul ve üniversite saldırılarda kısmen zarar gördü.
İsrail saldırıları sonucunda 13 binden fazla öğrenci hayatını kaybederken, 785 bin öğrenci eğitsiz bırakıldı.
Gazze Şeridi’nde 150 araştırmacı, akademisyen ve öğretim görevlisinin yanı sıra 800 öğretmen ve eğitimcinin de yaşamını yitirdiği belirtildi.
İsrail, Gazze’de 164 sağlık kuruluşunu hedef alarak 81 sağlık merkezi ve 38 hastaneyi hizmet dışı bırakmış, 144 ambulansı kullanılamaz hale getirmiştir.
İsrail ordusu ayrıca 54 itfaiye, sivil savunma, kurtarma ve acil müdahale aracını hedef almıştır.
828 caminin tamamen yok edildiği ve 167 camiye ağır zarar verildiği, 3 kilisenin ise yıkıma uğradığı belirtilmiştir. Ayrıca, Gazze’de 206 tarihi ve kültürel varlığın yok edildiği vurgulanmaktadır.
İsrail ordusunun 60 mezarlıktan 19’unu tahrip ettiği ve mezarlardan 2 bin 300 Filistinlinin naaşına el koyduğu ifade edilmiştir.
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’de, 3 bin 780 kilometre uzunluğundaki elektrik hatlarının, 330 kilometre uzunluğundaki su şebekesinin ve 655 kilometre uzunluğundaki kanalizasyon hatlarının tahrip edildiği ifade edildi.
İsrail, Gazze’de 2 bin 850 kilometre yol ve caddeyi yerle bir etmiştir.
Ayrıca, 46 spor tesisi ve stadyumun yıkıldığı, 719 su kuyusunun da hasar gördüğü açıklandı. Gazze’ye verilen zarar toplamda 42 milyar doları aşmaktadır.
Gazze’nin %88’i yıkıma uğrarken, 2,3 milyon kişinin açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildirilmiştir.
İsrail, Gazze’deki 178 bin dönümlük tarım arazisinin %92’sini yok etmiştir.
Normalde 85 bin dönüm olan sebze ekim alanı, İsrail saldırıları sonrası 7 bin dönüme düşmüştür.
İsrail ordusu, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahında şiddetli saldırılara yeniden yöneldi.
Saldırılar nedeniyle yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu 2 bin 651 Filistinli yaşamını yitirirken, 7 bin 223 kişi ise yaralanmıştır.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye gerçekleştirdiği saldırılarda ölen Filistinli sayısı 52 bin 760’a, yaralı sayısı da 119 bin 264’e ulaşmıştır.
İsrail, yeni ateşkesi kabul etmediği gerekçesiyle Hamas’a karşı giderek artan bir askeri güçle hareket edeceğini açıkladı.
Hamas ise, “İsrail’in taahhütlerine uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde, Filistin halkına tekrar soykırım uyguladığını” bildirdi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Cumhurbaşkanı Binyamin Netanyahu’nun tartışmalı siyasi hamleleriyle paralel bir süreçte gelişmektedir.
“`
