Pirinçteki sessiz tehlike: Arsenik birikimi

Pirincin Arsenik Emilimi Daha Fazla Olabilir

Tarım ve Çevre Uzmanı Dr. Sağlam, pirincin su alanlarında yetişmesinin arsenik emilimini artırdığını belirtti. Dr. Sağlam’a göre, pirinç bitkisi, toprağın ve suyun arsenik ile kirlenmesi durumunda bu zararlı maddeyi kökleri aracılığıyla emerek tanelerine taşıyor. Bu durum, pirincin diğer tahıllara göre daha fazla arsenik içerme eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.

Uzak Doğu ülkelerinde arsenik kirliliğiyle mücadele konusunda yapılan araştırmalara değinen Dr. Sağlam, Türkiye’de bu konuda yeterli çalışma olmadığını vurguladı. Ayrıca, iklim değişikliğinin de pirinçteki arsenik seviyesini artırabileceğine dikkat çekti.

İklim Krizi Durumu Daha da Kötüleşebilir

Dr. Sağlam, ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde yapılan araştırmalara atıfta bulunarak, iklim değişikliğinin pirinçteki zararlı maddelerin geçişini hızlandırabileceğini belirtti. Sıcaklıkların yükselmesi ve atmosferdeki karbondioksit seviyesinin artması, gelecekte daha büyük sağlık sorunlarına yol açabileceğini gösteriyor.

Aşırı Tüketim Kanser Riskini Artırabilir

Arsenik maruziyetinin ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurgulayan Dr. Sağlam, kısa ve uzun vadede ortaya çıkabilen etkilerini açıkladı. Mide ağrısı, kusma gibi semptomlar kısa vadede görülürken; akciğer, karaciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklar uzun vadede ortaya çıkabilir. Bu nedenle, pirinç tüketimine dikkat edilmesi önem taşıyor.

Tüketici Tek Başına Korunamaz

Dr. Sağlam, tüketicilerin bireysel önlemlerinin sınırlı olduğunu belirterek, pirinç üretim aşamasında alınacak tedbirlerin daha etkili olacağını söyledi. Su ve toprak yönetiminin iyileştirilmesi, endüstriyel arsenik salınımının önlenmesi ve düşük emilimli pirinç türlerinin geliştirilmesi gibi adımların gerekliliğine dikkat çekti.

Related Posts

Yeşil çay Alzheimer’a umut oldu

Araştırmacılar yeşil çayda bulunan güçlü bir antioksidanın beyindeki zararlı protein birikimlerini ortadan kaldırabileceğini keşfetti.

Kasaptan alınıyor, damarları anında açıyor! Kilosu 300 liraya satılıyor

Uzmanlara göre ölçülü tüketildiğinde damar sağlığını koruyor, kan akışını hızlandırıyor ve kalbi güçlendiriyor… Kasaptan alınıyor, kilosu 300 liraya satılıyor.

Probiyotik mi, prebiyotik mi, postbiyotik mi? Hangisi ne işe yarar?

Probiyotik deyince akla yoğurt geliyor ama doğru bakteri olmadan yoğurt sadece yoğurttur. İçeriğini bilmeden içilen “probiyotik” işe yaramaz, zarar bile verebilir. Prebiyotik bakterileri besler, probiyotik canlı bakteri içerir, postbiyotik ise bakterinin arkasında bıraktığı faydalı ürünlerdir. Doğru olanı, doğru zamanda almak şart.

Çocuklar ayıla bayıla yiyor meğer büyük tehlikeymiş

Uzmanlar, çocukların çok sevdiği bu renkli atıştırmalığın yüksek şeker ve katkı maddeleriyle ciddi sağlık riskleri taşıdığı konusunda uyarıyor.

İnce bağırsakta bakteri üremesi: SIBO!

Karnınızda su kabarcığı gibi sesler mi var? Sürekli gaz, şişkinlik, ishal-kabız döngüsü, mide yanması ve “sanki taş oturmuş gibi” bir his mi yaşıyorsunuz? Sorun kalın bağırsakta değil, ince bağırsakta bakteri üremesi olabilir. SIBO adı verilen bu tablo, yıllarca fark edilmeden ilerleyebiliyor. Şişkinlikten depresyona, sivilceden yorgunluğa kadar çok sayıda belirtiye neden olan bu sessiz düşman testle teşhis edilebiliyor.

Hastanede ‘Yeşil reçete’ skandalı! E-İmza vurgunu

Kırıkkale’deki bir kamu hastanesinde görev yapan M.T.C., 4 farklı doktora ait sistem hesaplarını kullanarak 8 kişiye toplam 37 kutu yeşil reçeteli sentetik hap yazdı. Evinde uyuşturucu da ele geçirilen şüpheli gözaltına alındı.

vozolcenter.com