Doç. Dr. Ceyhun: Doğu Anadolu’da Beslenme Alışkanlıkları Kalp Sağlığını Olumsuz Etkiliyor
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun, Doğu Anadolu ve özellikle Erzurum’da et ve ürünlerinin fazla tüketilmesinin Akdeniz ve Ege bölgelerine göre damar tıkanıklığı, diyabet, tansiyon gibi hastalıkların daha sık görülmesine neden olduğunu belirtti.
Hipertansiyon, damar tıkanıklığı, diyabet ve kalp yetmezliği gibi kardiyovasküler hastalıklara sahip olanların kolesterol ve tuzdan uzak durmaları gerektiğini vurgulayan Ceyhun, Ramazan ayının açlık konusunda olumlu etkilere sahip olduğunu ancak metabolizmanın buna alıştırılması gerektiğini söyledi. Ani açlık ve ramazanın ilk gününde kan şekeri düşüklüğünün kardiyovasküler sistem üzerinde olası kalp krizine neden olabileceğini belirten Ceyhun, vücudun açlıkla başa çıkabilmesi için ramazan öncesinde hazırlık yapılmasını önerdi.
Ceyhun, kalp damar tıkanıklığı olanların çoğunun diyabet ve şeker hastaları olduğunu ifade ederek, ramazanın ilk 10 gününde kıyma ve kadayıf dolması gibi yüksek kalorili ve lipit içerikli yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, uzun süreli açlık sonrasında ani kan şekeri ve yağ metabolitlerinin kalbe zarar verebileceğini aktardı.
Kalp sağlığı için öğünlerin iftar ve sahur arasına yayılmasının daha faydalı olduğunu dile getiren Ceyhun, kalp yetmezliği olanların oruç tutmamaları gerektiğini de belirtti.
Kalp Yetmezliği Olanlara Oruç Önerilmiyor
Ceyhun, baypas veya stent uygulanan, tansiyonu yüksek olan ve anjiyo geçiren kişilerin oruç tutup tutamayacaklarını sıkça sorduklarını ve kalp yetmezliği yaşayan hastaların oruç tutmamaları gerektiğini dile getirdi. Kalp yetmezliği olmayan ve son 1 ay içinde kalp krizi geçirmeyen kişilerin ise oruç tutmalarında bir sakınca olmadığını belirten Ceyhun, vücudun adaptasyonunun sağlandığı takdirde oruç tutmanın kalp sağlığı açısından faydalı olduğunu ifade etti.
“Kalp Krizleri Ramazan’da İftar ya da Sahurdan Sonra Meydana Geliyor”
İftarda kontrolsüz beslenmenin kalp krizini tetikleyebileceğini vurgulayan Ceyhun, uzun süren açlığın ardından yapılan aşırı tüketimin ani kan şekeri yükselmesi ve lipit profilinin bozulmasıyla kardiyovasküler risklere yol açabileceğini belirtti. Bu nedenle iftar saatlerinde dikkatli ve kontrollü beslenmenin önemli olduğunu vurgulayan Ceyhun, özellikle ramazanın ilk 10 günü sonrasında vücudun konuya adaptasyon sağladığını ve kalp krizlerinin genellikle iftar ya da sahur sonrasında meydana geldiğini sözlerine ekledi.
More Stories
Glokom körlüğe yol açabilir: Uzmanından erken teşhis uyarısı
Hiçbir şeyi beğenmeyen insanlarla nasıl baş edilir?
Diyabetten anksiyeteye pek çok hastalığa sebep oluyor! İşte enerji içeceklerinin bilinmeyen zararları…